15 Temmuz 2017 Cumartesi

Bir İsimsiz Savaş; 1603-1618 Osmanlı-Safevi Savaşı




17.yy’ın başları Osmanlı Devleti için gayet çetin şartlar altında geçiyordu. Bir yandan
Avusturya’ ya karşı verilen uzun savaş ve celali isyanlarına ek mali ve idari sorunlar devleti
zayıflatmaya başlamıştı. Bu durumu iyi değerlendirecek olan yeni Safevi sultanı Şah I. Abbas,
büyük bir orduyla Güney Azerbeycan ve Şirvan üzerine bir fetih hareketi başlatacaktı.
Osmanlıyı hazırlıksız yakalayarak büyük bir sıkıntıya düşüren 1603-1618 yılları arasında
cereyan eden bu savaşlar zincirini inceleyen bu çalışma Osmanlı’nın savunma ve karşı taarruz
çabalarını başarısızlığa götüren nedenleri taktik ve teknik olarak tespit etmeye çalışıp,
Osmanlı Şark Politikası’nın 17.yy’da askeri ve siyasi anlamda zayıflığının nedenlerini
saptamayı hedeflemiştir.



Read More

15 Ve 18.yy'lar Arası Çakmaktaşlı ve Fitilli Tüfeklerin Gelişimi




Elde taşınabilir ateşli silahlar, ilk yüzyıllarında savaşların kaderini değiştirme ve etki olarak o kadar baskın değillerse de, değişen tetik mekanizmaları ve tüfek merkezli kurulan savaş taktikleriyle modern merkezi orduların ana savaş doktrini ve felsefi altyapısını oluşturdular. Ana savaş silahındaki bu devrimsel değişim sadece savaş stilini değiştirmekle kalmadı, ülkelerin seferberlik kanunlarından, askeri dizilişlerine, ikmal sistemlerine ve hatta yer altı kaynaklarının önem sırasına dahi domino etkisi yaratan bir gelişme oldu. Bu çalışma 15. Ve 18.yy arası periyodda bu devrimsel silahın mekanizması, devrimsel örnekleri, kullanım yöntemleri üzerine bir araştırma olup bu silahın bilinen savaş literatürünü nasıl değiştirdiğini akademik anlamda tahlil etmek amaçlanmıştır.


Read More

BİR SAVAŞ TAHLİLİ: OTRANTO SAVAŞI




Bu çalışmada, 1480 yılında vuku bulmuş olan Otranto Savaşı'nın teknik ve taktik tahlili amaçlanmıştır. Akademik çalışmalar bakımından fakir olan bu konu üzerinde çalışılmak istenmesinin ana nedeni, konu hakkındaki tez çalışmalarına bir ön kaynak hazırlamaktır. Bu sefer görünürde diğerlerine göre küçük bir sefer olsada, fikri ve stratejik altyapısı büyüktür. Çalışmanın ikincil amaçlarından biriside bu seferin amacının Rodos Seferi‟ne yardımı önlemek amaçlı mı, bir kudret gösterisi mi yoksa büyük bir ülküyü gerçekleştirme yolunda ön ayak mı olduğunu anlamaya çalışmaktır. Bu amaçla çalışmada eski-yeni , yerli-yabancı çeşitli çevrelerin yorum ve aktarımlarından yararlanmak esas alındı. Ayrıca bu çalışma bize 15.yy Doğu-Batı askeri güç dengesini ve farklarınıda gösterme imkanına vakıf olması amaçlanmıştır. Bu konunun araştırılmasında objektif bir tutum seyredilerek, olay eski ve modern tarihçiler, Batılı ve Doğulu tarihçiler ve son olarakta sosyal, siyasal ve askeri uzmanların eserleri çok yönlü işlenerek çalışmanın oluşturulması amaçlanmıştır.




Read More

About Me

Popular Posts

Designed ByBlogger Templates